Prag 2-18.06.2007

Geleneksel motosiklet gezimizin bu seneki bölümünde Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, italya, Yunanistan var. Cuma gecesi çıktıgımız 8 ülke, 16 gün ve 4.500 km.den oluşan turun ilk durağı Edirne’ye gece yarısı varıyoruz.
Cumartesi günü Bulgaristan’ı boydan boya geçerek Sırbistan’ın Niş kentine varıyoruz. Yolda gördüğümüz festival için prova yapan nineler dillerini anlamadığımızı söylememize rağmen bizimle uzun uzun sohbet ediyorlar.
NişNiş'in en önemli turistik yerlerinden "Skull tower" Sırp isyanını bastıran Osmanlıların kestiği kafalardan oluşturduğu bir kule ve gerçekten insanın tüyleri ürperiyor.
BelgradPazar günü 250 km.lik kısa bir yolculukla Belgrad’a varıyoruz. Belgrad, Tuna nehri boyunca devam edecek yolculuğumuzda nehir uzerinde ziyaret edeceğimiz 3 şehirden ilki.
iki gün kaldığımız şehri karış karış geziyoruz. Ne Belgrad’ta ne de Sırbistan’da savaşa dair hiç bir iz kalmamış. ikinci günün akşamında başlayan sağnak yağmurda mahsur kaldığımız restoranda bol sohbet ve biralı saatler geçiriyoruz.
BudapeşteTuna nehrinin ikiye ayırdığı Budapeşte’de nehir üzerinde sevimli bir tekne otelde kalıyoruz.
Girişinden itibaren nereye bakacağımızı şaşırdığımız şehir inanılmaz güzellikte.
Aniden bastıran fırtına şeklindeki sağnak yağmur bir saat sonra yerini güneşli bir gökyüzüne bırakıyor.
ikinci günün sonunda köşe bucak gezdiğimiz Budapeşte’de Gulaş yemeyi de ihmal etmiyoruz.
Viyana 7 Haziran Perşembe günü Budapeşte’den 250 km. uzaklıktaki Viyana’ya gidiyoruz.
Katedralleri, sarayları, müzeleriyle (özellikle Belvedere Sarayı’ndaki Gustav Klimt sergisi) Viyana tam bir kültür sanat şehri.
Şehir hayatında önemli bir yeri olan Viyana cafelerinden Cafe Central'a uğramayı da ihmal etmiyoruz.
Ertesi gün akşam üstü Viyana’ya yarım saat uzaklıktaki Bratislava’ya gitmek üzere Slovakya sınırına geldiğimizde (konsolosluğa sormuş olmamıza rağmen) 1 Haziran itibariyle vize uygulandığını öğrenip geri dönüyoruz. Bratislava’ya ayırdığımız zamanı Tuna kıyısında balık yiyip bira içtikten sonra çimlerde yatarak geçiriyoruz. Gece ise Tuna üzerindeki adada bulunan Copa Cagrana’da sonlanıyor.
Kutna Hora
9 Haziran Cumartesi sabahı Çek Cumhuriyeti’nin ikinci büyük şehri Bruno üzerinden Prag’a doğru yola çıkıyoruz. Kutna Hora’daki 40.000 insanın kemikleriyle döşenmiş "Kemikli Kilise" inanılmaz. Kilise görevlisi de istanbul’dan motosikletle geldiğimize inanamıyor.







Prag


















Bir masal kentini andıran Prag çok etkileyici. Vlatava nehri kıyısındaki akşam yemeği 2.500 km.lik yolculuğumuzun yorgunluğunu unutturuyor.
Budweiser
Pazartesi sabahı dönüs yolu üzerindeki ilk durak Salzburg’a doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde birasıyla aynı adı taşıyan Budweiser'a uğrayıp birer Budweiser içiyoruz.
Krumlow
Öğle yemeği küçük bir orta çağ şehri havasındaki Krumlow'da.
Salzburg
Avusturya Alplerine yaklaştıkça hava serinliyor ve yağmur başlıyor. Uzun süre yağmur altında motor kullanarak vardığımız Salzburg küçük ve sevimli bir Viyana gibi, daha sessiz ve sakin.









Salzburg Ljubljana arasındaki 300 km.den fazla yolun nerdeyse tamamını soğuk, sis ve yağmur altında gidiyoruz. Bulutlarla kaplı, karlı tepelerinde şatolar olan Alpler o kadar güzel ki keyifle yola devam ediyoruz.











Ljubljana
Küçük ve sevimli bir şehir olan Ljubljana’ya vardığımızda yağmur diniyor. Nehir kenarında yerlilerin yaptığı etnik müziği dinleyerek yorgunluk atıyoruz atıyoruz.





Venedik
Venedik’e vardığımızda henüz biten Venedik bianelinden kalan balkonlara yatay olarak asılmış eflatun timsahlar hemen dikkat çekiyor ve gondolla gezenler tabi ki. Motosikletle 3. kez geldiğimiz Venedik’i avcumuzun içi gibi biliyoruz artık.

Gün batarken bindiğimiz Yunanistan feribotundan ertesi gün batımında iniyoruz. Geceyi igoumenitsa’da geçiriyoruz.














igoumenitsa






















Arnavutluk
Cuma sabahı sınır kapısı 30 km. uzaklıktaki Arnavutluk üzerinden Selanik’e gitmeye karar veriyoruz. Şantiye girişi gibi olan sınır kapısından itibaren yol çok bozuk.
Sınırdan 20 km. sonra önümüze çıkan nehirde yol bitiyor. Başka yol olmadığından nehri sal ile geçip yolumuza devam ediyoruz.

Gjirokaster
Gjirokaster'i gezip tekrar Yunanistan'a dönüyoruz. Akşam saatlerinde vardığımız Selanik artık evimiz gibi. 7. kez geldiğim şehirde her zaman olduğu gibi Agora meyhanesine gidiyoruz.
16 günde 4.500 km yol yaparak (feribot hariç) 9 ülke 9 şehir gezerek Cumartesi akşamı istanbul’a varıyoruz.

Hiç yorum yok: